Birisinin ismi gibi yeni bir şey öğrendiğiniz zaman, beyin yapısında fiziksel değişiklikler meydana gelir. Ancak bu değişikliklerin ne olduğunu, geniş bir alana yayılmış sinapslar ve nöronlar denizinde bunların nasıl yönlendirildiğini, bilgiyi nasıl kalıcı hale getirdiğini ve onlarca yıl sonra bu bilgilere nasıl tekrar erişildiğini henüz tam olarak bilemiyoruz.
Zorluklardan biri, anıların çeşitli olmasından kaynaklanıyor. Beynin, kısa vadeli bellek ( birinin telefon numarasını çevirme süresince akılda tutmak gibi ) ve uzun vadeli bellek ( geçen yaşgününüzde ne yaptığını anımsamak gibi ) arasında ayrım yapabildiği ileri sürülüyor. Uzun vadeli bellek içinde, bildiri amaçlı bellek ( isimler ve olaylar ) bidiri amacı taşımayan bellekten ( bisikete binmek, reklamlardan etkilenmek vb. ) ayırt edilebilir. Bu genel kategorilerin arasında alt kategoriler de yer alır. Farklı beyin yapıları, farklı öğrenme ve bellek türlerini destekliyor gibi görünüyor.
Bellek ile ilgili tüm kuramlarda anı kaydının sinapslara bağlı olduğu ileri sürülüyor. Sinaps beyin hücreleri arasındaki bağlantıdır. İki hücre aynı anda faal duruma geçince, bunların arasındaki bağlantı güçlenir. İkisi aynı anda faal değilse, bağlantı zayıflar. Bu sinaptik değişimlerden "çağrışım" dediğimiz olgu doğar.
Ancak yalnızca çağrışımlara bakarak belleği açıklamak mümkün değildir. Belleğin en büyük gizi, şeyler arasındaki ilişkiye, şeylerin ayrıntılarından daha fazla yer vermesidir. Bir melodiyi ezberlediğiniz zaman notalar arasındaki ilişkiyi kodlarsınız, notaları tek tek öğrenmezsiniz. Bu nedenle o melodiyi farklı bir anahtarda söyleyebilirsiniz.
Bellekteki anıları geri çağırmak, anıları depolanma işleminden daha gizemlidir. Bu konuda kesin olarak bilinen tek şey, anıların anımsandıkça dengesini yitirmesidir. Geçmişteki bir olayı anımsadığınız zaman, bellek geçici olarak silinme riski ile karşı karşıya kalır. Son yıllarda yapılan bir araştırma, bu geçici süre içinde anıların yeniden oluşumunu kimyasal olarak bloke etmenin mümkün olduğunu gösteriyor. Bu da yeni etik soruların gündeme gelmesine yol açıyor.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder